işte gidiyorum

tüyleri diken diken eden bir şarkı. ağıt. link (bkz: kazım koyuncu)

kazım koyuncu'nun en güzel şarkısı değildir. daha harikaları var.

geceme anlam katan şarkı olur babuşlar. waitingforkurkmantolumadonna'ya armağan ederek hem de. :d

çernobil sebebiyle hayatını kaybeden (bkz: kazım koyuncu)'nun; kanser olduğunu öğrendiğinde yazdığı şarkıdır. dokunaklı olması, yaşamdan izler taşımasındandır. dizelerinde ölüm kokusu dolaşır.

yusuf hayaloğlu şiiridir ayrıca. ''işte gidiyorum... karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü işte gidiyorum, toprak alsın benim de bu hazin öykümü... işte gidiyorum... gurbet yorgunu gövdemi, çukura kim indirecek? işte gidiyorum, bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek? çürüdü gözlerim, çürüdü yüreğim, bu yağmurlu şehirde. işte gidiyorum, beni kaldırın, hicranım kalsın teneşirde. size, yüzyıllardır sesini kaybetmiş bir türküyü söyleyecektim; ve bir yayla rüzgarı şefkatiyle kirpiğinizin ucundan öpecektim... bir masum türküydü sadece yüz binlerce mağdurun gönlünde belki söyleriz hep birlikte belki mahşerin birinci gününde. nasıl sevmiştim hepinizi, nasıl böyle oldu akıbetim? ve nasıl çöle döndü, o benim gülgülistan memleketim? işte gidiyorum, hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız. ben başımı verdim, sizinse insafsız bir linç oldu karşılığınız. işte gidiyorum, penceresiz bir dünyanın bilinmez labirentine... işte gidiyorum, ''saçlarındaki yıldızları artık koparabilirsin anne! '' sonunda kaptırdım gönlümü ölüm denen o kaypak türküye. ve işte kurtuldun benden şen olasın ey sevgilim türkiye elbet benim de vardı, kendime ve yurduma dair umutlarım. belki bıraktığım yerden sürdürür; dostlarım, karım ve çocuklarım... çatladı yüreğim, çatladı sazım. demek ki böyleymiş yazım. sizlere armağan olsun sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım. bu nasıl hapis tanrım sabah sabah bu ne hikmet bu ne sis? kalbime son mermiyi sıkmak sana mı düştü ey güzel paris? işte gidiyorum, kalmadı söyleyecek son bir sözüm. dediğiniz gibi olsun be! dediğiniz gibi olsun gözüm! işte gidiyorum, tükenmişti inancım, bu nankör hayata dair. belki benim için birkaç mısra döktürür hayaloğlu diye bir şair.''

"bir şey demeden, arkamı dönmeden, şikayet etmeden"

"gönülkuşu şarkıdan yorulmadı bana kimse sen gibi sarılmadı"

yürüyorum sanki senin yanında

işte gidiyorum birşey demeden arkamı dönmeden şikayet etmeden hiçbirşey almadan birşey vermeden yol ayrılmış, görmeden gidiyorum ne küslük var ne pişmanlık kalbimde yürüyorum sanki senin yanında sesin uzaklaşır herbir adımda ayak izim kalmadan gidiyorum gerdiğin tel kalbimde kırılmadı gönülkuşu şarkıdan yorulmadı bana kimse sen gibi sarılmadı işığımız sönmeden gidiyorum

şarjım %2 sizlere bol eğlenceler diliyorum mesai arkadaşlarım...

ne zaman duysam, istisnasız ya gözlerim dolar ya da ağlarım. kâzım koyuncu'nun güzel şarkılarından biri, efsane yorumunu unutmamak lâzım. allah rahmet eylesin.

https://youtu.be/2QRIY-LFPuw 1.05'e sarıyo ve bir cigara yakıyosun. bu şarkı burda başlıyor.

daha güzel bir şarkı yazılıp söylenmedi. (bkz: hoşça kal) link

az kaldı 7 ağostos

--- spoiler --- i̇şte gidiyorum  bir şey demeden  arkamı dönmeden  şikayet etmeden hiçbir şey almadan bir şey vermeden  yol ayrılmış, görmeden gidiyorum --- spoiler ---

işte gidiyorum birşey demeden arkamı dönmeden (bkz: herkese memeli günler)

''ne küslük var ne pişmalık kalbimde yürüyorum sanki, senin yanında...'' hiç eskimeyecek olan şarkılardan.

“ gerdiğin tel kalbimde kırılmadı, gönülkuşu şarkıdan yorulmadı. bana kimse sen gibi sarılmadı, ışığımız sönmeden gidiyorum...” -link

Beni efkarlandıran şarkı. Çok hüzünlü geliyor. İçime dokunuyor.

Her duyduğumda veya dinlediğim de siktir git diyesim geliyor ama biri üzerine alınıp şamar manyağı yapar diye hep içimden söylüyorum